Sık sık öksürenlere kötü haber! Sanıldığından ciddi çıktı

Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği'nin (ASYOD) Yönetim Kurulu Üyesi olan Prof. Dr. Tevfik Özlü, geçtiğimiz gün katıldığı bir kongrede solunum yolu enfeksiyonundan kaynaklanan öksürüğün 3 ila 4 hafta içinde geçmesi gerektiğini söyledi ve konuyla ilgili açıklamasında “Öksürük 3 haftadan fazla bir zaman devam ediyorsa özellikle 8 haftadan fazla sürüyorsa çok önemli. Öksürük aslında bir uyarıdır, yani vücudumuzda bazı şeylerin ters gittiğini ya da yolunda gitmediğini gösterir. Bize bir yerlerde bir sorun olduğunu, uyarıyı ciddiye almamız gerektiğini söylüyor" ifadelerini kullandı.

Sık sık öksürenlere kötü haber! Sanıldığından ciddi çıktı

Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği'nin (ASYOD) Antalya'nın Belek Turizm Merkezi'nde gerçekleştirdiği Uluslararası Katılımlı Akciğer Sağlığı Kongresi (UASK) 2024 devam ediyor. Kongreye katılan UASK 2024 Kongre Başkanı Prof. Dr. Halit Çınarka, ASYOD Başkanı Prof. Dr. Ahmet Emin Erbaycu, Kongre Bilimsel Komite Başkanı Prof. Dr. Ersin Günay, ASYOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, ASYOD Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Akın Kaya, UASK 2024 Kongre Basın İlişkileri Sorumlusu Doç. Dr. Aydın Balcı’nın katılımı ile birlikte bir basın toplantısı düzenlendi.

Sık sık öksürenlere kötü haber! Sanıldığından ciddi çıktı

Basın toplantısında bir konuşma yapan UASK 2024 Kongre Başkanı Prof. Dr. Halit Çınarka, 2015 yılında ilki düzenlenen ve bu yılın 9'uncusu düzenlenen uluslararası katılımcı Akciğer Sağlığı Kongresi çerçevesinde bu kongreyi Türkiye'de 1.500'e yakın uzman ve asistanla düzenlediklerini bildirdi. Akciğer sağlığı açısından Türkiye'nin, özellikle akciğer hastalıkları ve diğer sektörlerin başrol oynadığı pandemi bağlamında zorlu bir süreçten geçtiğini hatırlatan Çınarka, “Bu aşamada göğüs hastalıkları branşının ne kadar önemli olduğunu pandemi vesilesiyle yeniden görmüş olduk. Pandeminin getirdiği artçıları kongrede değerlendiriyoruz. Kongrede depremin neden olduğu solunum sorunlarını tartışıyoruz. Eş zamanlı 11 oturumda hem akciğer hastalığını hem de cerrahiyi kapsayan bir kursla başlıyoruz. 450 katılımcının katıldığı bu kurslarda profesyonel arkadaşlarımızla pratik uygulamaları paylaştık. Odada 45 ana oturum bulunmaktadır; Yoğun ve faydalı katılımla hazırlanan sunumlar, seminerler, sempozyumlar, yuvarlak masa toplantıları ve diğer formatların yer aldığı teorik bir program hazırlandı. Katılım ilk günden itibaren yoğundu. 141 sözlü bildiri, 315 poster sunumu olacak” şeklinde konuştu.

 

“HER YIL KONGREDE TOPLANIYORLAR”

ASYOD Başkanı Prof.Dr. Ahmet Emin Erbaycu ise, her yıl olduğu şekilde Akciğer ve Yoğun Bakım Derneği'nin kongresinde de tüm meslektaşlarıyla toplandıklarını söyledi. Kongrede güncel bilgi paylaşımının yanı sıra sonraki aşama araştırmaları ve tıbbi uygulamaları da birlikte ele aldıklarını söyleyen Erbaycu, “Özellikle bu yıl yine zengin bir program hazırladık. Yerli ve yabancı konuşmacılar var. Akciğer Sağlığı ve Yoğun Bakım Derneği'nin her yıl yaklaşık 3 bin üyesi buraya geliyor ve bilgilerini güncelliyor" dedi.

“ÜLKEMİZDE YAYGIN HASTALIKLAR TEDAVİ EDİLMELİ”

Sık sık öksürenlere kötü haber! Sanıldığından ciddi çıktı

Kongre Bilimsel Komite Başkanı görevinde bulunan Prof. Dr. Ersin Günay, kongrede yaptığı konuşmasında yaklaşık 1 yıldır kongre hazırlığı yaptıklarını belirterek, şunları söyledi:

“Katılımcıların bilgilerini derinleştirmeleri ve hastalarınıza daha konforlu tedaviler için önerilerde bulunabilmeleri için çok sayıda program hazırladık. İlk gün derslerle başladık, hem teorik hem de pratik olarak 11 ders aldık. 428 öğrenciye kurs verdik. Kongremizi yaklaşık 3 gün boyunca 4 odada 45 oturumla bilimsel bir program çerçevesinde düzenleyeceğiz. Bu bilimsel programın uygulanması kapsamında yurt içi ve yurt dışında 279 misafir hocamız bulunmaktadır. Solunum yolu hastalıkları toplumda yaygın görülen bir hastalıktır. Bu sayımızda ülkemizde oldukça yaygın görülen bir hastalık olan KOAH'ı, bu hastalığın tanı ve tedavisindeki yenilikleri ve ölümcül olduğu bilinen hastalığın erken tanısı ile ilgili literatürdeki gelişmeleri ele alacağız. Akciğer kanserinin tedavisine yönelik tıbbi ve cerrahi tedavilere ilişkin bilgiler katılımcılarla paylaşılacak"

Prof. Dr. Günay, uyku bozuklukları, astım, akciğer enfeksiyonları ve tüberküloz konularındaki oturumlarda güncel gelişmelerin de ele alınacağını söyledi.

Sık sık öksürenlere kötü haber! Sanıldığından ciddi çıktı

"GURUR DUYUYORUM"

ASYOD Yönetim Kurulu'nun üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Akciğer hastalıkları alanında çalışan, milletimizin akciğer sağlığını korumak ve geliştirmek için çaba gösteren 1.500'e yakın meslektaşımla burada bulunmaktan gurur duyuyorum. Böyle bir derneğin üyesi olmaktan ve mutfağında çalışmaktan gerçekte onur duyuyorum. Bu akciğer sağlığımız ve ülkemiz için önemli. Burada sadece meslektaşlarımızla sohbet etmek için buluşmuyoruz. Bu kongrenin asıl sonucu halkımızı ve toplumumuzu ilgilendirmektedir. Meslektaşlarımız burada olduğu için Türkiye'nin 81 ilindeki her hastaneden uzmanlarımız ve akademisyenlerimiz bir araya gelerek akciğer hastalıkları alanındaki en yeni tedavileri ve en yeni olan tanı yöntemlerini teorik ve pratik olarak tartışıyor, dinliyor ve sorular soruyor. Cevaplarını aldılar ve tüm bilgilerle geri döndüler ve Pazartesi günü kendi hastanelerindeki hastaları gördüklerinde ve koğuşta hastaları tedavi ettiklerinde bunu kullandılar. Dolayısıyla bu kongrenin sonuçları pazartesi günü itibariyle hastalarımızın akciğer sağlığının korunması, geliştirilmesi ve tedavisi alanına doğrudan yansıyacaktır" diye konuştu.

Prof. Dr. Özlü, akciğer hastalıklarının Türkiye ve dünya için çok önemli bir alan olduğunu vurguladı.

Sık sık öksürenlere kötü haber! Sanıldığından ciddi çıktı

“ÖLÜMCÜL 10 HASTALIKTAN DÖRDÜ GÖĞÜS HASTALIKLARIYLA TEDAVİ EDİLİYOR”

Bugün dünyada en ölümcül 10 hastalıktan 4'ünün göğüs hastalıkları uzmanlarınca tedavi edildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, "Akciğer kanseri, KOAH, alt solunum yolu enfeksiyonu, tüberküloz, dünyanın en ölümcül 10 hastalığı arasında yer almaya devam ediyor. Her 10 hastalıktan 4'ü göğüs hastalıkları uzmanları tarafından tedavi ediliyor. Pandemi sürecinde öğüs hastalıkları uzmanlarının aslında toplum için ne kadar önemli olduğunu hep birlikte gördük." dedi. Özlü, ayrıca inatçı öksürük ve bahar alerjisi nedeniyle polikliniklere gelen hasta sayısının ciddi oranda arttığına dikkat çekti.

"UZUN ÖKSÜRÜK"

İnatçı öksürüklerle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Tevfik Özlü, şöyle konuştu: “Kışı yavaş yavaş bitiriyoruz ve bu kış aslında diğer kışlara göre daha fazla solunum yolu enfeksiyonu yaşadık. Grip enfeksiyonları çocuklarda ve yetişkinlerde özellikle influenza virüsü ve RSV nedeniyle aralıklı olarak ortaya çıkar. Burada rinovirüs var, Kovid virüsü var. Adenovirüsün başka türleri de vardır, ancak sonuç olarak bunların birbirlerinden ayırt edilmesi az çok zordur. Ama dalga şeklinde toplumdaki hemen hemen her aileyi etkiledi, hepimizi, herkesi etkiledi ve hepimiz bu tarz hastalıklara maruz kaldık. Bu rahatsızlığa sahip bazı kişilerin, geçmeyen kalıcı, kalıcı bir öksürüğü vardır. Bu devam ediyor. Hastalar bize hala bu semptomu soruyor"

ÖKSÜRÜK BİR ALARMDIR!

İnatçı öksürük meselesinin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Özlü, “Yani solunum yolu enfeksiyonlarında sıklıkla görülen öksürük 3-4 hafta içinde iyileşir ve kaybolur. Ama öksürük 3 haftadan fazla deavm ediyorsa özellikle 8 haftadan fazla sürüyorsa bu çok önemlidir. Bunun sadece bir öksürük olduğunu ve geçeceğini söylememelisin. Nedenini araştırıp bulmamız lazım. Öksürük aslında alarmdır. Yani vücudumuzda bazı şeylerin ters gittiğini, bir yerde sorun olduğunu anlatır bize. Bu alarm ciddiye alınmalıdır. Alarmı kapatmak yeterli değildir. yleyse öksürüğünüzü tedavi edin. Daha bitmedi. Alarmın nedenini bulmamız gerekiyor. Bu alarm neden çalıyor? Onu bulup tedavi etmemiz gerekiyor. İnatçı öksürüklerin ciddiye alınması gerektiğini ifade ediyorum. Çünkü bu öksürükler gerçekten insanların günlük yaşam kalitesini etkilemekte. Bu da gece uyku kalitesini etkiler. İnsanlar bu öksürük nedeniyle toplumda çok zor durumlara düşebilmektedirler. Bu nedenle bu öksürüklerin kesinlikle dikkate alınması, araştırılması, nedeninin bulunması ve aynı zamanda da tedavi edilmesi gerekiyor” dedi.

"MUTLAKA CİDDİYE ALINMALI"

İnatçı öksürüğün pek çok farklı nedeni olabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Tevfik Özlü, şöyle devam etti:

“Alerji olabilir. Enfeksiyon sonrasında öksürük dediğimiz hassasiyetler olabilir, bazılarında astım, reflü veya üst solunum yolu alerjisi gibi hastalıklar da görülebilir. ncak ne olursa olsun, inatçı öksürüğün ciddiye alınması gerektiğini ve bir göğüs hastalıkları uzmanına danışılmasının yanı sıra nedeninin ve tedavisinin bulunması gerektiğini söyleyebilirim"

BAHAR ALERJİSİ

Baharın gelmesiyle birlikte bazı alerjilerin ortaya çıktığına dikkat çeken Prof. Dr. Özlü, “Bahar ayları herkes için mutlu günlerdir, güneş parlıyor, ağaçlar yemyeşil. Ancak ne yazık ki alerjisi ya da alerjik bünyesi olan bazılarımız baharı bizim kadar güzel kutlayamıyor. Çünkü belirtileri hemen başlıyor. Burunları akmaya ve hapşırmaya başlarlar. Burun tıkanıklığı başladı. Burun akıntısı, öksürük, hırıltı, nefes almada zorluk, gözlerde sulanma ve kaşıntı gibi belirtilerle karşı karşıya kalırlar. ahar geldiğinde bu mevsimsel alerjileri sıklıkla yaşarız. Özellikle bu baharda yaz aylarına göre daha sık görüyoruz. Hasta bunu çok güzel ifade etti. Bitkiler yeşermeye veya çiçek açmaya başlayınca 'Hastalığım başlıyor' dedi ve rahatsızlığını hemen dile getirdi" şeklinde konuştu.

“BAHAR ALERJİSİ HAYATI ETKİLİYOR”

Bahar alerjilerinin çoğunlukla polenlerden kaynaklandığını belirten Prof. Dr. Özlü, “Bazen polen olmayan diğer alerjenler de tetikleyebiliyor. Hava koşullarındaki değişiklikler, iklim değişikliği ve nem değişiklikleri, toz akarları veya mantarlar gibi havadaki diğer alerjenlerin konsantrasyonunu artırabilir. Bunlara bağlı mevsimsel alerjiler ortaya çıkabilmektedir. Mevsimsel alerjiler gerçekten kişinin yaşam kalitesini etkiler. Bu durum sosyal uyumu ve gece uyku kalitesini de bozar. Geceleri öksürükten uyuyamayan hastalarımız var. Birisi şöyle dedi: 'Efendim, sürekli 30-40 kez hapşırdım ama hapşırma hiç durmadı. Boğazımdan sürekli sıvı geliyor. Onu yırtamıyorum.' Birisi, tüm çabalarıma rağmen hala geniz akıntısından kurtulamadığımı söyledi. Çeşitli ilaçları, geleneksel bitki çaylarını, şurupları ve geleneksel tedavileri kullanan insanlar var”

“BAHAR ALERJİSİ TEDAVİ OLABİLİR”

Bahar alerjisinin nedenlerini tespit edip tedavi etmenin mümkün olduğunu vurgulayan Özlü, “Akciğer hastalıkları ve alerji uzmanlarının elinde artık eskisinden çok daha etkili tanı yöntemleri var. Gerekli muayene, analiz ve testleri yaparak bu kişilerde bu alerjinin nedenini bulup tedavi edebiliriz. Bu insanlar çok sağlıklılar ve tıpkı bizim gibi baharın tadını doyasıya çıkarabilirler” dedi.